Virüsler ve bakteriler, mikroskobik organizmalar olarak biyolojinin önemli konularından biridir. Virüsler, canlı ve cansız arasındaki geçişi temsil eden çok küçük mikroorganizmalardır. İlk defa tütün yapraklarında görülen mozaik hastalığı ile keşfedilmişlerdir. Hücresel yapıları olmadığı için klasik sınıflandırmalarda herhangi bir basamağa dahil edilmezler. Sitoplazma ve enzim sistemleri bulunmaz; bu nedenle üremeleri için bir konak hücreye ihtiyaç duyarlar. Ribozomları olmadığı için protein sentezleyemezler. Hücrenin içinde canlı, dışında ise cansızdırlar. Virüslerin Özellikleri Virüsler, kalıtım maddesi taşıdıkları ve konak hücrede çoğalabildikleri için canlılık özellikleri gösterirler. Ancak uzun süre hücre dışında kristallenme yetenekleri ve cansız gibi davranabilmeleri nedeniyle cansız özellikleri de vardır. Mitokondri, kloroplast, endoplazmik retikulum gibi organellere sahip değillerdir. Antibiyotik türü ilaçlardan etkilenmezler; öldürülmeleri radyasyon, yüksek sıcaklık, kurutma gibi fiziksel ve kimyasal yollarla mümkündür. Bakterilerin Özellikleri Bakteriler, prokaryot canlıların en yaygın ve bilinen grubudur. Hemen her yerde bulunabilirler; en çok organik atıkların bol olduğu sularda yaşarlar. Eksi doksan dereceden artı seksen dereceye kadar varlıklarını sürdürebilen türleri vardır. Deneysel olarak on yedinci yüzyılda keşfedilmişlerdir. Bütün hayatsal olayların gerçekleştiği en basit canlı türüdür. Organelleri yoktur; ribozom, bütün bakterilerin temel organelidir. Hücreleri, cansız bir çeper ile sarılıdır. Bazı bakteriler kamçıları ile aktif olarak hareket ederken, bazıları ancak pasif olarak hareket eder. Mezozom adı verilen kıvrımlı zar yapısında oksijenli solunum enzimleri bulunur. Virüsler ve Bakteriler Arasındaki Farklar Bakteriler, normal bir mikroskop altında görülebilirken, virüsler çok daha küçük oldukları için elektron mikroskopları ile incelenebilirler. Bakteriler, çok ince delikli filtreden büyüklükleri nedeniyle geçemezken, virüsler kolaylıkla geçebilir. Bakterilerin gelişimi ve çoğalması için canlı hücrelere ihtiyaç yoktur; onlar canlı olmayan maddeler ile büyüyüp ürerler. Ekstra Bilgiler Virüslerin genetik materyali DNA veya RNA olabilirken, bakterilerde sadece DNA bulunur. Virüsler, konak hücreye bağlanarak genetik materyallerini enjekte ederler ve konak hücrenin mekanizmalarını kullanarak çoğalırlar. Bakteriler ise bölünerek çoğalırlar ve bazıları spor oluşturma yeteneğine sahiptir. Ayrıca, bakteriler antibiyotiklere direnç geliştirebilirken, virüsler bu tür ilaçlardan etkilenmezler.
|
Mühibe
19 Temmuz 2024 CumaVirüslerin konak hücre olmadan çoğalamadığını ve bakterilerin bağımsız olarak çoğalabildiğini öğrenince, virüslerin neden antibiyotiklerden etkilenmediğini daha iyi anladım. Bu konuda baska öğrenmem gereken önemli detaylar var mı?
Cevap yazAdmin
19 Temmuz 2024 CumaMerhaba Mühibe Hanım,
Evet, virüslerin antibiyotiklerden etkilenmemesinin temel nedeni, konak hücrelere bağımlı olarak çoğalmalarıdır. Antibiyotikler bakterilerin belirli metabolik yollarını veya yapısal bileşenlerini hedef alırken, virüsler bu yolları kullanmazlar ve kendi metabolizmaları yoktur. Bu nedenle, antibiyotikler virüsler üzerinde etkili olmaz.
Ek olarak, virüslerin yapısal olarak bakterilerden farklı olduklarını ve çoğalmak için konak hücrenin mekanizmalarını kullandıklarını bilmek faydalı olabilir. Virüsler, konak hücreye girdikten sonra kendi genetik materyallerini konak hücrenin DNA'sına entegre ederek veya hücre içinde replike olarak çoğalır.
Ayrıca, virüslerin farklı türleri farklı hücresel reseptörlere bağlanarak konak hücreye girer. Bu nedenle, virüslerin hücreye giriş mekanizmalarını ve bu mekanizmaları hedefleyen antiviral ilaçların nasıl çalıştığını öğrenmek de yararlı olabilir.
Sağlıklı günler dilerim!